Bazen benim çok kafam karışıyor. Birkaç gün mutlu oluyor ve ardından korkudan perdelerin ardına saklanıyorum. Ardından anında kendimi sabote edecek planlar yapmaya başlıyorum. Ardından ödüyorum her gülücüğün bedelini ki soru bu değildi. “Ben mi üzüleyim onlar mı ölsün?” derken C şıkkı, hiçbiri. Derken Deniz Tekin. Derken Manuş Baba. Derken Nazan Öncel. Derken Ahmet Kaya. Oysa ben bu gece, yüreğim elimde, sana bir sırrımı söyleyecektim. Bi’ dünya sayfa sonra. Gök gürlerken, yağmur evi döverken, ben ardına saklanacak bir perde bile bulamazken. Sustum bugün. Sadece dinledim.

Beni vurdum, beni sizlere vermedim.

Bu da böyle yazılsın.

🍁

Süzülen bu duman kalbinin kara sisidir. Fakat üzülme sevgilim ben hiç geçmemişimdir o sokaktan. Sen bakarken ardımdan ve dur diyemeyecek kadar cesaretsizken, başımı hafif geriye çevirip bakmamışımdır gözlerine. Fakat korkma sevgilim içinde benden kalan iyilikleri alıyorum senden, kötü hatıralar senin yapıtın demek midir bu? Neden insan bir insanı bu kadar suçlar ayrılırken. Hep sen kötü ol istiyorum sevgilim… giden ben olmama karşın. Hep suçlarlar ya kaçanları… kimden kaçıyorum ben ? Senden mi kendimden mi? Neden ayrılık bu kadar acı verirken dahi koşarak sarılamıyorum sana. Kırılmış parçaların batıyor diye mi kalbime ? Öyleyse bir hoşça kal bırakıyorum sana… kanatlarım kırılmış, rüzgara savuruyorum. Mavisini alıyorum semanın siyahını bırakıyorum.

Yolculuk

Uzun bir yolculuk başlar bir bilinmeze. Kalırsın öylece tek başına, sevdiklerin kalır ardında. Yeni bir hayat başlar bir bilinmezde. Sen çekip gittiğini sanırsın aslında kalırsın ama sen anlamazsın. Bu da öyle bir yolculuk işte belki bazı şeylerin başı belkide vakitsiz bir sondur.

Karanlık sokakta iki elim cebimde yürüdüm tıpkı onun kaybolduğu gibi ben de kendimi sokağın karanlık kasvetine vererek karanlıkta kayboldum,gök delinmiş gibi yağmur yağıyordu sanki derdime ortak olur gibi.
Belki bir gün doner diye hep bekledim bekledim bekledim.
Ne dönen oldu ne gelen kendi kendime sığmaz oldum,ben onun için gelecegimden vazgeçtim, gençliğimin en guzel yıllarını ugruna heba ettim, şimdi soruyorum kendime acaba neden güzel günleri bana çok gördü ve ömrüm boyunca da bu sorunun cevabını sanırım bulamayacaktım.

Bu aralar kendimden kaçar oldum, nedenini bilmiyorum, o benden gitti gideli halâ kendime gelemedim o’nun gidişinin altında kaldım. Ve ordan kalkamıyorum, çırpınışlarım boşuna ne yapsam olmuyor. O gitmesine gitti de içimde ki sevgisi gitmedi keşke giderken içimde ki sevgiyide alıp götürseydi. O gitti ben bittim benliğimi kaybettim. Keşke hiç tanımasaydım seni, keşke ölseydin…

🍁

Hayata dair tüm inancımı kaybettim,insanlığa bu dünya düzenine, bu hayattan bizi soğutanda sevdiklerimiz olmadı mı hep şimdi yapayalnız kaldım, ne guzelde alışmıştım o’na oysa…

1.Karanlık bir sokakta yürümeye başladılar her şey olması gerektiği gibiydi ama aklını kurcalayan onca soru işaretleri vardı ki onlardan bahsetmek istemiyordu.
Havanın karanlığından olacak ki elimi tuttu eve dogru yürürken. uzun zaman olmuştu bu denli yakınlastığımız, sokağın karşısında tek başına yanan sokak lambasının altına dogru usul usul yürüdük tam sokak lambasının altında durdu, zaten evine de gelmiştik yaşanan onca şeyden sonra bir cevap bekliyordum ama istemiyordum da . Elini elimden usulca çekti bir tek kelime dahi etmedi sanki sen susta gözlerimiz konuşsun der gibi.sustum.
Uzun baķışmamızın ardından “böyle olacağını bilmiyordum ” dedi. Affet diyerek usulca karanlıkta kayboldu.
-ben seni affettim diyemedim. Kahretsin bunu yüzüne söyleyemedim ,bu da son pişmanlığım olarak kaldı..